Musk vs Zuck The Revengity




Puha yaa bu yazıyı da kaleme aldıktan tam altı (rakamla = 6) sene sonra Musk kendi krallığını ilan edip twitter'ın logosunu değiştirdi. X yaptı onu. 😀👇👇😃😃



***



Merhaba.

Bugün sizlere, bir süredir sosyal medyada dönen Elon Musk&Mark Zuckerberg kavgasından bahsedeceğim.

Normalde sık karşılaşılan bir durum değildir bilişim camiasından uzmanların kavgası. Ve hatta 13 yıllık bilişim hayatımda ilk kez karşılaştığım bir durum diyebilirim.

Bu bağlamda bizatihi atışmadan çok, bir algı operasyonu olarak Microsof&Java'cıların restleşmelerine şahit olduk. Ancak dediğim gibi böyle bir ateş hattı, sanıyorum bilişim dünyasında bir ilk.

 

Tarafları Tanıyalım

Dilerseniz önce kısaca Elon Musk’ın ve Mark Zuckerberg’in kim olduğunu açıklayalım.

Elon Musk, teknolojinin birçok alanında etkinlik göstermeyi başarmış bir mühendistir, fikir mimarı, yönetici, kurucu ve yön verici liderdir. Sözgelimi NASA’ya muhalif SpaceX gibi bir uzay/havacılık şirketi kurup bunun yöneticiliğini üstlenebilirken, bir yandan sanal camianın online alışveriş ihtiyacını karşılayabilecek PayPay oluşumunun da öncülüğünü yapıyor.

Son yıllarda çalışmalarını Yapay Zeka alanında yoğunlaştırmış durumda. Aslında kavganın düğüm noktası da tam buradan başlıyor.  Her neyse buna birazdan değineceğiz.

Zuckerberg’i tanıyoruz;  Facebook’un kurucu&CEO’su. 84 doğumlu ve Hardvard üniversitesi bilgisayar bilimi üzerine eğitim gördü. Çok parlak bir öğrenci olmamakla birlikte geceleri yurt odasından gizli gizli hasımlarını hack’lediği dedikodularını bilmeyenimiz yoktur herhalde.

Klasik dönemlerin yazılım trendleri hakkında birçok alanda uzmanlaştığından bahsedilebilir Zuckerberg’in. Birçok yazılım diline, css-jquery bilgilerinden standart network accessing yöntemleri, cisco’dan tutun php5 yetkinliğine, c’den assembly’e birçok dile hakim olduğu söylenebilir.

Bu anlamda Hardvard üniversitesinin veritabanını hacklemenin zor olmadığını düşünüyoruz Mark için ve ardından gelişen bir dizi serüven; Mark’ın fark edilişi, yıldızının bir anda parlaması vesaire.

İşte Mark Zuckerber’in çağın “bilge”lerinden olduğu düşünülmesine tüm bunlar sebep olmuştur. Bugün o, birçok düşünce liderinin önünde saygıyla şapka çıkardığı bir “marka” konumundadır.


Ama Mark, Musk’a Göre Yetersiz


Ancak kulvarı Mark’a göre çok farklılaşan Elon Musk bu konuda toplumun genel geçer kanısı gibi düşünmüyor. Onun düşünceleri daha çok Zuckerberg’in  bir bilge adam’dan çok, ileri teknolojiye kafası basmayan yetersiz bir ex-coder olduğu yönünde.

Evrenin işleyişine müdahale edilecek roketler tasarlayıp bunları korkusuzca uzayın derinliğine salmasıyla birlikte düşünüldüğünde, aslında Musk’a hak vermiyor da değiliz.

Yapay zeka Facebook gibi değildir. Elbette ki konu bizi aşıyor. Fakat şahsi tecrübelerimizle birlikte düşünüldüğünde, en basitinden assembly üzerinden yorumladığımızda, Mark’ın bilgileri, “iki led yürü sonra kilidi aç sonra zili çal ve devreyi tamamla” mantığının yanında, deryada bir damla mesabesinde kalıyor.

Assembly dili, elektronik devrelere algoritmik komutlar verilmede kullanılan bir dildir. Yani elektronik bir devreye reel hayatla etkileşimli bir sistem elemanı haline getirmek assembly dilinde kodlar yazıp söz konusu devreye entegre etmekle mümkündür.

Günlük hayattan örnek verecek olursak, Mark’ın kontrol sistemleri bilgisi çantamızda taşıdığımız alelade bir iPhone tasarlamaya bile kafi gelemezken, Elon Musk, yapay zeka programlarının yüklenmiş olduğu akıllı robotlar tasarlıyor.

Yapay zeka için en basit tabiriyle hissedebilen robotlar tabiri kullanılır.

Şöyle ki, bugün robotik biliminin gelebildiği son nokta insan mekanizmasını taklit eden ancak soyut düşünemeyen robotların varlığıdır.  Yani sadece basit bedensel hareketleri yerine getirebiliyor ve bunun yanı sıra aritmetik-mantıksal işlemler; dört işlem becerileri, bilgiyi hafızaya kaydetme, önbellekten çağırıldığındaysa onu hafızadan getirip “run etme” gibi işlemler yani.

Yapay zeka uzmanları her ne kadar bunun imkansız olduğunu bilse de hissedebilen robotlar üzerinde tükenmez bir azimler çalışıyor. Ve eğer bunu başarabilirlerse –ki bence de imkânsız- herhangi bir robot arkadaşına gücendiği için akşam davetine katılmayan robotlar kol gezecek aramızda. Ya da aşık olduğu robotla aynı sistemde çalışmasına izin verilmediği için kendi devresini yakan robotlar. J

Yapay zeka teknolojilerinin o noktaya gelebilirlerse içinde bulunduğumuz dünyanın ne kadar ürkütücü ve bir o kadar da heyecan verici olabileceğini tahmin ediyorsunuzdur umarım.

Musk’ın böyle komplike alanlarda çalışmalarını derinleştirirken, salt bir sosyal ağ icad ettiği için Zuckerber’e itibar etmesi ya  da onun bilgeliğine koşulsuzca teslim olmasını düşünmek, aptallık olurdu bizler için.

Söz konusu yazımı yazarken bir yandan da forum sitelerinde konu ile ilgili yapılan yorumları okuyorum. Yorumcuların çoğu benim gibi Musk’ı haklı buluyor. Bunun sebebi Musk’ın karizmatik duruşundan çok kendisini nispet ettiğimiz yapay zeka gerçeğiyle ilgili sanırım.


Kavganın Asıl Sebebi


Bu iki şahıs arasında büyüyen husumetin bu aşamaya gelmesine sebep olan kıvılcım ise, Zuckerberg’in katıldığı bir TV programında yapay zeka’yı hafife alan sözler sarf etmesidir.

Zuckerberg’in yapay zekanın devasa gelişimi hakkında, bunu küçümsercesine söylediği “Kıyamet senaryosu uyduranlara inanamıyorum” sözüne karşılık Musk’ın “Yapay zeka konusundaki bilgisi sınırlı” şeklinde verdiği cevap, tartışmanın bugünkü boyutuna ulaşmasına sebep olan kıvılcım olmuştur.

Hem de bu dar-mantık söylemleri gerçekleştiren yılların kök salmış bir yazılımcısı!.. Düşünebiliyor musunuz?!. Yapay zekanın sınırlarını bilemiyor olması gayet normal Zuckerber’in ancak bilgisinin yeterli olmadığı böyle bir konuda, onu basma kalıp bir düşünceye indirgemesi hoş olmamış hattı zatında.

Olaya taraflı yaklaştığımın farkındayım. Ancak bendeniz, ortada varsa bir gelişim, bunun önünü tıkamanın izansızlık olduğunu düşünüyorum. Gelişim engellenmemelidir bana göre.

Ve Zuckerberg’in unutmaması gereken bir kaide de, eğer ağ sistemleri kuramının zamanında gelişimine izin verilmemiş olsaydı, bugün bırakın Facebook’u, internet diye bir şey de olmazdı; Keza Zuckerberg diye bir CEO hiç olmazdı.


Peki Bundan Sonra Ne Olacak?


Şüphesiz masaüstü ve mobil uygulamalar prestij kaybına uğrarken,elektronik kontrol sistemlerinin önemi artacaktır. Robotik aygıtların günlük hayata entegre olduğu dönemlere yetişemeyecek belki bizim nesil. Ancak sırf o günleri göremeyeceğiz diye gelişen ve geliştikçe yerleşen bu teknoloji alanını yadsımak ahmaklık olur diye düşünüyorum.

Bilişim gündemini meşgul eden Elon Musk&Mark Zuckcerberg kavgasını kendimizce açıklamaya çalıştık. Umarız sizler için faydalı bir yazı olmuştur.

Saygılar,

Rukiye Eğlence

 

"Hem de bu dar-mantık söylemleri gerçekleştiren yılların kök salmış bir yazılımcısı!.. Düşünebiliyor musunuz?!. "







__________________________________________

#ağsistemleri #artificialintelligence #articleartificialintelligencereview #assembly #cisco #css #jquery #elektronik #devreler #elonmusk #elonmuskandmarkzuckerberg #facebook #hacker #hacking #hardvardüniversitesi #kontrolsistemleri #markzuckerberg #muskandzuckerberg #nasa #network #systems #paypal #php #robotik #bilim #robotiksistemler #spacex #yapayzeka



http://sosyalith.com/2017/08/07/elon-musk-ile-zuckerberg-neden-kavga-ediyor/

 


0 comments:

Yorum Gönder