..
Sıkılacağınızı/yorulacağınızı düşündüğümden Mehtap Ablamla ilgili his ve düşüncelerimi "sirküle eden" yazıma buradan devam etmeye karar verdim.
Başlıkları da(sonradan değiştim). İlgi çekmek için böyle matrak koyduğum düşünülmesin. Bir önceki yazımda dediğim gibi, Mehtap Ablam o kadar bana özel ki, bilemiyorum. Onu anlatırken şafşata ve gösterişten, asaletten ve insanın üzerine etiket gibi yapışan tüm kılıflardan uzak olayım istiyorum.
Bu blogda hep size en ulvi hususlarda açık yüreklilikle hep derin itiraflarda bulundum. Bazen bilimin dibine vurdum, İngilizce yazdım. Akademik bir dil kullandım. Trolledim, az konuştum, çok konuştum, dokundurdum, iğneledim.
Ve bu yazımda da tıpkı Mehtap Ablam yanımdaymış gibi ondan bahsedeyim istiyorum. "Ha yalan mı kız abla?!" diye sohbetin bir yerinde muhabbete onu da entegre eder gibi konuşmak istiyorum.
Aslına bakarsanız bir gün o bir dünya "sorumlulukları" arasından başını kaldırıp "Vay benim de bacım yazısında benden bahsetmiş." diye açıp okumasını çok isterdim bu yazıyı ablamın. Fakat biliyorum ki, eminim bunu yapmayacağından.
Linki atarım kendisine, ama okumaz.
Diyorum, onun okunacak daha nitelikli kitapları, görüşülecek daha nezih dostları, öğrencileri var onun.
Aslına bakarsanız ben de kendi öğrencilerime öncelik veriyorum. Ailemi ertelesem de öğrencilerim bir şey soracak olursa asla geri çevirmiyorum. Biraz ertelesem de muhakkak cevaplandırıyorum, bazen ben arıyorum. Çok ortada gözükmediklerinde.
Ama ablamın kendini tecridinde farklı bir kasıt var anlıyor musunuz?
Ona göre ben "Mevleviyanlık" cemaatinden koptuktan sonra günaha batım. Öhhööö battığım doğrudur ama tamamıyle başka bir şeyye :DD..
Tamam yani şu mesela.
Bakın saçmalıyorum. Ama Doktor'un burayı sonuna kadar tek solukta okuyacağından nedense çok eminim. Ama aynı şeyi ablamdan talep edemiyorum işte. Doktor beni bir buçuk senedir tanıyor ama ablam 33 yıllık akrabam yani. Mukayeseyi siz yapın..
***
Önceki yazımın sonunda Doktor'un neden öyle "Ha?!" deyince ablamı elde edemeyeceğini yazdım. Edemez çünkü ablam.. Özel kardeşim ya.
İstediği kadar korusun ablam beni; benim gözümün ablamdan daha açık olduğunu düşünüyorum. Ablam takvaca benden çok ileridedir Allahualem. Ama ben daha fazla pisliğe battım ve biliyorum biraz; "işlerin nasıl döndüğü"nü..
Doktor'la Mehtap Ablam tek yumruk yekbilek olurlar mı bilmiyorum ama bunun için elimi taşın altına koyacağımı daha önce çeşitli platformlarımda belirttim. Ama öncelikle Ablamı Doktor'a güvenmeliyim anlıyor musunuz?
Şimdi çıkıp "Benim adıma böyle fütursuzca konuşamazsın!" diyecektir Müstakbel Doktor. Konuşurum efendim, çünkü birbirimizi iyi tanıyoruz. Doktor'u iyi tanıdığımı düşünüyorum. Ve bu topa girmiş şahsiyetler olarak her birimiz, Doktor, Ablam, Müdürüm, Türkçeci... hepimiz bir şekilde acı çektik, yıprandık. Şimdi Müdür'ün huzur ve güvenliğini nasıl sağlamaya çalışıyorsam Doktor da bu fedakarlıkları yaptığı sürece kusura bakmasın, onun hakkında da konuşurum, karar da veriririm, hayatına müdahale de ederim hattı zâtında.
Aslında bu yazıyı yazmamın bir sebebi de Ablam hakkında "malumatı" Doktor Müstakbel'e ulaştırmak. Ablamı çok merak etmesine rağmen bunu hiçbir şekilde ifade edemediğinin farkındayım. Şimdi "Kardeşler bunun için var" deyip sinematografi katmayacağım ama izansız insafsız da olmamak gerek, anlıyor musunuz?
Ne Diyorsun Ruk Kesin Konuş?
Yani süreç ilerleyip işler dönünce ve şartlar olgunlaşırsa, Doktor da Ablamı hak edecek kadar olgunlaşırsa pek âlâ aralarını yaparım, demek istiyorum. Bunu yaparım anlıyor musunuz? Çünkü ortam gerçekten çok müsait.
Ablamın gönlü var. Ahha konu iyiden Ayşe Teyze dolayımına sarmaya başladı.
Yani ne zaman Mehtap Ablama Doktor'dan bahsetsem hep açık kapı bırakıyor. Ablam akîl insandır, benim gibi gemileri yakmaz. En kritik anlarda metanetini korur, insanlara ikinci üçüncü şanslar vermesini bilir. Kestirip atmaz.
Ve bende de en çok kızdığı özelliğimdir Mehtap Ablamın "kestirip atmam".. Bunun çocuksuluk olduğunu düşünüyor.
Hayırlısı diyorum.
Bir de burada yazdıklarımı okuyan olursa Doktor'un incitilmemesi adına bu yazılanları sağda solda dillendirmemesi gerek. Çünkü gerçekten çok sakat bir konudan bahsediyorum ve Doktor hem okuyacak bu yazdıklarımı hem kızacak.
Kızarak okuyacak.
Kızsa da okumaya devam edecek.
***
Dilerseniz bu sürükleyici yazımı burada bitireyim.
Mehtap Ablam hakkında anlatmak istediğim, yaşadığım, hissettiğim, onun olduğu, sizin sandığınız o kadar çok şey var ki. Ama vakit geç oluyor. Ve biraz daha iyi hissediyorum kendimi.
Çünkü onu, Mehtap Ablamı gerçekten özlemiştim.
Siz de yapın bunu. Sevdiğiniz insanları size hatırlatan vesileler bulun. Onu birilerine anlatmaksa en çok rahatlatan şey olacaktır sizi.
Yeni yazılarda görüşmek üzere arkadaşlar.
Geri döneceğim.
Saygılar, sevgiler :))
0 comments:
Yorum Gönder