Bu yazıda benim gelişmeme vesile olan en önemli insanlardan birini, Mehtap Ablamı anlatacağım. Vallahi, ister kabul edin ister etmeyin!
Accept the reality that she was one of the most extremists or not, she is.. My Nursery Sister 🌼
***
Mehtap Ablam benden 7 yaş büyük. 82 doğumlu, evimizin üçüncü büyük kardeşi ve beni bu hayatta en iyi tanıyan ve yönlendiren insanlardan biri.
Yazıya özellikle böyle doğaçlama bir giriş yapmak istedim. Çünkü Mehtap Ablam benim için çok özel, konu çok yoğun, anlatacaklarım duygu yüklü ve övgüden uzak olacak. Övmeyeceğim onu. Çünkü kardeşler birbirini övmez ki. Onlar birbirlerini kollarlar, yardımcı olurlar. Kardeşler birbirlerinin gelişmesine ve iyileşmesine vesile olurlar.
Baştan -klasik uyarımı- yapmak istiyorum arkadaşlar. Uzun bir yazı olacak.
Bu konu akademik ya da sosyolojik ya da bilimsel falan filan değil. Ama Mehtap Ablama öyle doluyum onu o kadar çok özlüyorum ki, duygu ve düşüncelerimi bir şekilde kanalize etmem lazım.
Ve biliyorum. Onu anlatan böyle bir kamyon dolusu makale yazdığım için bana çok... Çok kızacak.
Ama ya ne yapsaydım?
Onu arıyorum, konuşuyoruz arada bir. Fakat ikimiz de artık o kadar yoğun insanlarız ki. Eski masumiyetini de kaybetti kardeşliğimiz.
Ya çok kavga ettik biz Mehtap Ablamla. Hem de tipik kedi-köpek it dalaşımı dolayında kardeş kavgaları değil. Şunu söyleyeyim mesela, onunla küsüp 6-7 ay Gaziantep'e gitmediğim oldu. Tecrit ettim resmen kendimi ya.
Yazı bilimsellikten çıkıyor ve ben anlattıkça derinleşiyorum. Şu an klavyede öyle bir hışımla yazmam var ki, görseniz "Bu kız yine niye sinirlenmiş?" dersiniz.
Ama..
Mehtap Ablam çok özel anlıyor musunuz?..
Bir şekilde onu birilerine anlatmam lazımdı. Tarih şahit olmalıydı bu özel ve önemli insana, en azından "nezaketen" bana şahit olduğu kadar.
Ben birçok olayımda Mehtap Ablamı kendime örnek alıyorum. Onu referans alıyorum kendime. Ama nedense bir şekilde tanınan ben oldum. Benim adım çıktı ve beni methedip duruyorlar.
Lan!..
Bakın biz bir aileyiz. Benim de hatalarım oldu. Mehtap Ablamın. Hatice Ablamın, Ağabeyimin.
Hepimizin...
Beni yuyup yıkayıp Mehtap Ablamı neden gömüyorsunuz, sorabilir miyim?
Ben çok mu savunmasız/korumasızım? Ablam çok mu sert kaya? Beni manipüle edip onu edemeyeceğinizi mi düşünüyorsunuz? Yoksa ben ondan daha mı cazip geliyorum size?
Bilmiyorum. Ama Ablama böyle haşin davranmanız inanın zoruma gidiyor.
Beni o yetiştirdi diyorum.
Neyse.
***
Bu yazının böyle bölük pörçük olacağını biliyordum. Hiç serim düğüm kifayeti katmak düşüncesinde değilim şu an yazıma ve tek düşündüğüm, Mehtap Ablamı anlatmak..
Birilerine..
Canım Ablamı..
Bakın medya aygıtlarıyla aramdaki fark, benim de ablama kızdığım huhuslar oluyor ama ben sizin gibi mesnetsiz savurmuyorum anlıyor musunuz? Can-damar olmuşuz Mehtap Ablamla ve onun eleştirilmesi beni rahatsız ediyor. Ve.. Tarifi mümkün olmayan şekilde çok özlüyorum Ablamı.
Üniversite yıllarımda, annemden çok ablamı özlerdim. Sonra kavgalar, ideolojik ayrışmalar, araya giren ikinci üçüncü kişiler ve saire.. Şu an anneme onulmaz derin bir hasretim var. Ama "Ya Mehtap Ablan?" diye sorulacak olursa şöyle hep yaptığım şekliyle kafamı bir tarafa çevirip uzun uzun düşünürüm.
Özellikle son zamanlarda arttı bu düşünmelerim.
Mehtap Ablamı öyle ha deyince arayamam ki. O bir..
Ya onun çok işi var çok..
Cemaati kendisine ağır sorumluluklar yüklüyor ve medyanın ablamla uğraşmamasının bir sebebinin de bu olduğunu düşünüyorum.
Mehtap Ablamın hep çok işi vardır... Onun cemaatinden öğrencisi ya da paydaşı; hoca arkadaşı falan değilseniz onla kolay kolay irtibat kuramazsınız.
Biz işte önceden öyleydik ablamla.
Tâ ortaokul yıllarımda Mehtap Ablamın cemaat arkadaşlarıyla tanıştım, lisede ben de söylem ve eylem bazında aralarına katıldım. Bilirsiniz düzenli dini aktiviteler, okunacak kitaplar, ezberlenecek ayet ve hadisler, çekilecek tesbihler falan. Şu an bunların hepsini Mehtap Ablam günlük olarak yapıyor. İşte bu yüzden yoğun bir hayatı var ve bu yüzden aramız feci surette açık. Yani bu dini aktiviteleri gerçekleştirmediğim için ablama göre ""ikinci sınıf insan, hani şu esfele daha yakın olanı"yım...
Herneyse. İşte lisede koyu bir Mehtap Abla Cemaatinden'dim. Kısaca Mevleviyanlar diyelim. Çünkü yaptıkları en çok Mevlevi Tarikatiyle örtüşüyor. Ama inanın çok daha yoğun ve modern.. Yoğun ve modern'in aynı varlık için kullanılışı kafanızı karşıştırmasın. "Var mıdır böyle bir olağanüstülük?" diye sorgulamayın. Var işte, Ablamın cemaati. O yüzden cemaat mensupları cemaatlerini vazgeçilmez ve çağın düğüm tutmuş problemlerine yegâne çözüm olarak görüyorlar. Onlara göre Mevleviyanlık dışı bir hayat yaşanamaz ve tasavvuru mümkün değildir.
İşte, ben de lise yıllarında öyle düşünüyordum.
Bakın açık açık belirtiyorum. Mehtap Ablamın Mevleviyanlık cemaatini doğru ve kabul edilebilir görüyorum. Ama bir şekilde kabıma sığamadım yaş ilerledikçe ben de. Bu cemaatten ayrıldım.
Çünkü çok soru belirdi kafamda.
Ayrıca Çin Halk Cumhuriyeti'nin bizâtihi Mevleviyanlık'la uğraşıyor olması da ayrı bir makale konusu. "Acaba" diye düşünüyor insan. "Bu adamlar neyi doğru yapıyor da Çin Hükümeti bir şekilde bunun önünü almak istiyor?.."
Haksız mıyım?..
Burada keseyim...
Eşki Sözlük Mod'larını ekşitmek istemiyorum şimdi şuradan oturduğum yerde. Bu yazının konusu Mevleviyanlık değil, Göz bebeğim can parem Mehtap Ablam.
"Adını bilmiyor musun da Mevleviyanlık deyip duruyorsun?"
Elbette biliyorum bu cemaatin adını. 15 senemi verdim ben bu cemaate -pişman da değilim- ancak.. Adını söylemem bu halis oluşumun gayretine dokunur. Burada; yazılarıma, resimlerime sulanmak dışında fazlaca bir dalan yok biliyorum bloguma. Sadece 3-5 kişi yazılarımı baştan sonuna kadar okuyor. Yani daha çok kendimle konuşmuş gibiyim buraya yazarken. Ama yine de Mehtap Ablamın cemaatini belirtmeyeceğim.
Diyordum; lisede Mevleviyanlık Cemaatine mensupken üniversitede "Ruk'un gözü açıldı ve farklı teo-idolojik gruplar tanıdı." Ablama göre bunların hepsi aşırı sakıncalı ve küçük Rukiye'lerini bu cemaaatlere kaptırmak düşünülemez bile.
Rukiye saf ablama göre. Ben gözü açılmamış, 30 yıllık çocukluktan çıkamamış, panik atak, çabuk parlar, hemen söner, ayran gönüllü, günahkar ve sorumsuz bir küçük kardeşim ablama göre. Özenle korunmam, kollanmam, takip edilmem ve rotadan sapacak olduğumda el yordamıyla müdahale edilmem gerek.
Ya gerçek şu ki, annem ve babam ne kadar çok serbest bıraktıysa beni, Mehtap Ablam bir o kadar üstüme kapaklandı. Beni gerçekten çocuğu gibi gördü. Bana sahip çıktı ya, tuttu beni, büyüttü.
Tıpkı şimdi benim yeğenlerimi ve öğrencilerimi tutuşum gibi.
Bilmediğim her şeyi Mehtap Ablama sorardım. Her.. herr şeyi ama..
Onunla her şey konuşurdum. Başım dara düştüğünde direkt ona sorardım. İçinden çıkamadığım bir sorun olduğumda karşısında çocuk gibi ("zaten çocuksun Ruk?!") salya sümük ağlardım. Şimdi çok animatik geliyor o yaptıklarım ve gülüyorum bunları yazarken.
Ona bir derdimi anlatırken yayvan dilimde bağırarak ve hıçkırıklarıma hakim olamadan, ağlayarak ve arada bir elimdeki ıslak peçeteye sümkürerek höykürdüğümü hatırlıyorum. Ben onları yaparken ablam kaşlarını çatar ve sorunuma çözüm arardı. Asla sesi teklemez, asla kesik konuşmaz.. Cümlesini illa ki tamamlar ve her bir cümlesi kesin bir yargı bildirdi. Duygularını ifade edecek dahi olsa "Benim bu duygumdan sen şu mesajı çıkarmalısın." notasını verirdi.
Şimdi anlıyor musunuz,
Mehtap Ablamın neden bu kadar önemli bir "şahsiyet" olduğunu?
Hocam siz kabul edin ya da etmeyin. Ablamı sevin ya da sevmeyin. Ama o benim hayatta karşıma çıkacak en kaliteli, ilkeli ve kültürlü insanlardan biri ve bir şekilde beni eğitti, adam etti.
Anlamadığım, içinden çıkmadığım nokta, neden boyuna kasten ve ısrarla beni parlatıp ablamı gömdüğünüzdür.
N'aptı ablam size? Kimin tavuğuna "khışş" dedi. Ya da demedi? Demesi mi gerekti onu sevmeniz için..
Bu yazıyı okuyacak hani yukarıda belirttiğim "5 kişilik dev kadro" var ya, onların arasında Müstakbel Doktor'un da bulunduğundan adım gibi eminim. (Yazının fonksiyonu deaktive olduğunda Mehtap Ablamla ilgili bayıldığım bu yazı dizisini imha edeceğim. Söz veriyorum.. Şu an için her şey kontrol altında, inanın lütfen.. ;)) ..)
Fazla çaktırmıyor ama ilgi alanlarının arasında Mehtap Ablam da var. Ama itibarını elden bırakmamak adına bir şekilde ilgisini kamufle ediyor.
Vallahi..
Ablamı kolay kolay Doktor Müstakbel'e göndermek düşüncesinde değilim. Bizim babamız hayatta değil ve bu acımasız dünyada birbirimize tutunduk. Hep söylüyorum: Biz küçük bir aileyiz. Babamız yok bizim.
O yüzden ablam da annem abim ve ben de çok dikkatli olmalıyız.
(devam edecek..)
0 comments:
Yorum Gönder