Nizip Hakkında İlk İzlenimlerim

 



Merhaba,


Bildiğiniz üzere Temmuz-2022'de ilan edilen il dışı tayin/atamalarında tayinim Gaziantep'in Nizip ilçesine bağlı Cumhuriyet Mtal'ye çıktı.


Ardından bir dizi evrak ve taşınma işlemlerim oldu. Haliyle bu koşuşturmada çevreyi tanıyor, Nizip'in insanıyla hemhal oluyor, iletişim kuruyorsunuz.


İşte bu yazımda, "Çekirdek Bir Antepli" olarak Nizip gözlemlerimi yazayım, Nizip'e yolu düşene rehber, düşmeyene de ilham olsun istedim.



İlham Yani Ne Anlamda?..

Evet, güzel bir yer, Nizip'i sevdim. Zaten iyi bir yer olarak biliyordum atanmadan önce ve "Bana bu puanla Nizip gelmez.." umutsuzluğunu yaşıyordum, tabiri caizse. 


Keza İstanbul gelecek diye acayip bir korku yaşıyordum. Nizip Cumhuriyet Mtal, Vedat Topçuoğlu Mtal'den sonra 2. Tercihimdi ve asla ümidim yoktu geleceğine dair..


Nizip-Cumhuriyet MTAL'ye atandığımı görünce sevincimden ağladım, biliyor musunuz.


Herneyse, bu yazımda sadece Nizip'ten, objektif olarak bahsetmek istiyorum. Başka konulara girmeyeceğim ve sempatiden de uzak olsun ki bu yazım, buraya gelecek olanlara dürüstçe bir kılavuz sunabileyim.




Eksi ve Yeni Nizip..

Şimdi, iki Tane Nizip var,

- Biri tarihin izlerini bozulmadan taşıyan, daha çok harabe ve eski yapıların bulunduğu "Eski Nizip"...

- Diğeri Nizip yerlilerinin "invade" ettiği, tabiri caizse, yerleriniyse Suriyeli mültecilere bıraktıkları, bol bol apartman ve kat dairelerden oluşan ve bu dairelerin kirasının 2 000tl'den başladığı, daha çok memur ve yerleşik ailelerin kaldığı, berrak bir Türkçenin konuşulduğu "Yeni Nizip"...


İnanmayacaksınız ama Antep merkezde aksan Nizip'ten daha fazla. Yani Gaziantep'in yerlileri Niziplilerden daha bozuk bir Türkçeyle konuşuyor. İstanbul Türkçesine daha uzak Gaziantep merkezdekilerin aksanı..




Ne var Nizip'te biliyor musunuz?..

Sürekli bir Antep merkezle yarış halindeler. Hem kültürel, hem gelişmişlik.. Her anlamda.. Bu yarış haliyle konuşmalarına da yansımış ve özenle konuşuyorlar lisanlarını. 


Ama mesela bakın, benim konuşmam; bazen dümdüz dimdirekt Çağatay Türkçesini konuşuyorum. 


Hani şu kırlardan köylere bozunmadan aktarılan, yeni neslinse bilmekten ve konuşmaktan aciz olduğu, şu boğazdan, ağzı gere gere konuşulan, Çağatay Türkçesinin Özbek lehçesi var ya... 


Hani bibliyotik muhabbetlere konu antro-demografik kitaplarda görüp de "Bu ne lan?" diye sırıttığımız sözcükler içeren edebi-filolojik kaynaklarda olur ya, işte tam olarak odur Antep merkezdekilerin lisanı. Ve bu enkriptinal, herkesin bilmediği ve sadece birbirlerinin anladığı kodlanmış lisanla -başkaları ona kısaca Anteplice diyorlar ve anlamaktan çok.. çokk uzak oluyorlar- konuşmak, hoşlarına gider.


Niziplide bu yoktur mesela. Anteplice konuşmaktan basbayağı gucunuyorlar, imtina ediyorlar.


Bu sadece dil anlamında değil. Daha modern evlerde oturup daha çağa ayak uyduran yaşam pratikleri geliştirmeyi omuzlarına bir yük, şecerelerine asli bir vazife biliyorlar Nizipliler. Bu da doğal olarak kendilerini geliştirmiş. 


Yeni Nizip, Gaziantep'in bir İbrahimlisine, Değirmiçem'ine denk, hiç abartmıyorum. Bizim muhit, ümiversite-500 Evler semti Yeni Nizip'e kıyasla "köylüler mahallesi" nispetinde kalır, inanın bana. Burada da evler 1800-2000 civarında seyreder ama.. 


Yaa utanma felan yok burda ha. Bizim evin olduğu semt için söylüyorum. Mesela geçen senelerde Kocatepe ortaokulu Gaziantep'in en iyi okulu falan seçildi. Öğrenciler yazın ortasında bile dersaneye giderler burada. Ebeveynler de keza sürekli bir kadın kolları faaliyetleri, nakış dikiş kursları, gönüllü hizmetler felan.. İşte bu "eğitimli olmanın" verdiği bir kayıtsızlık, gocunmazlık var bizim semtte.


Nizip'in insanı aşırı gocunuyor. Utanma duyularını kaybetmemişler.


Hatta doğrudan bir olay üzerinden örnek vereyim. Dolmuşta Nizipli kadın Anteplice bir sözcük kullandı, sonra hemen onun Öztürkçe versiyonunu telaffuz etti. 


"Yorum sööle getsin.. 

Sahu anlamayucuh mu?... 

Horantaca Antepliyik tama!" diyesim geldi o an.. :))


. . .


Yazının bundan sonrasına ikinci parça olarak devam edeyim, Arkadaşlar. Hem siz sıkılmış olmayın, okurken hem de yazının yayınlandığı sayfayı kasmış olmayalım.


İstirham ederim. Devamı gelecek... :))





2 yorum:

  1. çok enteresan bir konuşma modelleri varmış :)

    YanıtlaSil
  2. Erkan hocam siz bir de reelde duysanız konuşmalarını. Arapça-Farsça-Fransızca karışımı.. Beethoven'ın 9uncu orkestrasının yedinci senfonisini akustik bir ortamda gerçek enstrumanlarla dinliyormuş gibi olursunuz :))

    YanıtlaSil