"İnce"den Bir "Kavanoz"dayız



Bilenler bilir. Daha doğrusutakip edenler bilir. Bundan yaklaşık 6 ay önce Muharrem İnce feci bir algı operasyonuna maruz bırakılmış, kaset iddialarıyla yolu tıkanmak istemişti.

İnce mutedil adamdır. Öğretmen zaten (Bunun getirdiği bir yeknesaklık, kayıtsızlık hemen seciyesinde beliriyor). Kaset yaygarası karşısında bırakmadı süreci. Pusmadı. Sinmedi.

İnce'ci değilim ve seçimlerde ona oy vermedim ama İnce kaset yaygaralarında yaşanan gerçeklik tam olarak bu idi.

Ezcümle ve'l hâsılı kelam, bence İnce, süreci başarılı atlattı. Amaç onun itibarsızlaştırılmak suretiyle seçimlerden çekilmesi ya da en azından seçim kampanyalarından vazgeçmesi idi. Bu olmadı. Bugün Muharrem İnce'yi meclis kurultayı tartışmalarında görüyoruz ve hiç de politikadan çekilecek gibi durmuyor inanın.

***

Şimdi gelelim "Kavanoz" hadisesine.

Dünya'nın Kavanoz dipli olduğunu, İnce Skandalizasyonunun ardından, Brett Kavanaugh Operasyonunda daha net görebiliyoruz.

Senaryo şu...

ABD'de seçimler yaklaşıyor.

Dişli bir rakip -ama doğrucu ama yalancı- Kavanaugh.

Onu demokrasinin enstrumanlarını kullanarak Yargıtay'a adaylığını koymasıyla tanıyoruz.

İşin "Komedi" boyutuna bakın ki tam da böyle bir zamanda bir kadın "Intercept" stüdyolarına gelip Kavanaugh'un geçmişiyle ilgili fersah fersah belgelerin olduğu bir arşivi teslim ediyor. Kimliğinin gizli tutulmasını rica ediyor Intercept'ten (ki bu skandalı daha da harlayacaktır. Bilirsiniz, insanlar gizli şeylere hep daha fazla ilgi duyma eğiliminde olmuştur)

Intercept daha "Yahu nedir, ne değildir?" diye mukayese ederken New York Times haberi kapıp kaçıyor resmen.

New York Times böyledir arkadaşlar. Her ne kadar Liberallere yakın duruyorsa da, toplumda büyük etki yaratacak bir haber yakaladıysa ustalıkla kısa sürede tüm dünyaya yaymayı başarabiliyor. Zamanında aynı gayeyle Türkçe tweet attığını hiç hatırlatmıyorum bile.

***

İyi de efendim. Bu olaylardan hiç mi Pentagon Hükümeti'nin haberi olmuyor. Oluyorsa demokrasiye gölge düşüren böyle bir yaygarayı neden durduracak yaptırımlar icra etmiyor. Yoksa milletin Algı Operasyonlarıyla uyutulması bir yandan, (İnce'den) işine mi geliyor Pentagon'un.

Biraz daha sorgulayalım...

Pentagon, neredeyse tüm istihbaratını CIA'den alıyor değil mi? CIA bu kirli belgelere ulaşma konusunda mahirdir. İşte, seks iddiaları, tacizler vs..

Ancak kamuoyunun CIA'den beklediği ele geçirdiği bu belgelerin gizliliğini korumasıdır. Ve bununla ilgili yasal yükümlülüğü dahi var diye biliyorum: Ele geçirdiği gizli belgeleri Medyadan gizlemek adına.

Şimdi, toparlıyoruz...

Benim okuduğum; ABD seçimleri yaklaşırken, Pentagon Hükümeti'nin, kendilerinin adamı olmayan  Kavanaug'un Yargıtay'a yerleşmesini engellemek adına CIA'den -zaten biliyor ve fakat zamanını bekliyor olduğu- skandal Kavanaugh belgelerini Medya'ya sızdırması konusunda düğmeye basmış olmasıdır.

Bakmayın, başta Pentagon'la Trump bozuşuk gibiydi ama şimdi aralarında bariz bir uyum ve senkronizasyon var. Yani Pentagon Ekibi, Yerel seçimlerde de Trump'la birlikte çalışmak düşüncesindedir.

Budur yani arkadaşlar.

Kavanaugh'u savun-muyorum. İşlediği tüm günahlar, tacizler boynunun borcudur. Ama bir şeyleri görün diye anlatıyorum tüm bunları.

Hükümetlerin, "Liyakat" düsturuna bakmaksızın istediği şarlatanı istediği makama getirip, istediğini bertaraf edebilecek YETKE'si (özellikle yetki demiyorum. Yetki legaldir. Ancak yetke kullanımı gayri ahlaki de olabilir) vardır.

Bakıyoruz Filistine. (Bakmayalım.Çok tehlikeli 😲)

Bakıyoruz Pakistan'a (Buna biraz bakabiliriz). İmran Khan başbakan oldu değil mi? Khan'ların son on yılda hep merkez ülkelerin liderleriyle iyi geçindiğini, onlarla iletişim/paylaşım halinde olduğunu biliyoruz. Ve İmran Khan'ın -hem de Pakistan darbesinin hemen ardından- başa geçmesi çok da şaşırtmıyor bizi.

Yani hükümetler istediğini istediği anda yıkayıp ambalajlayıp üst mevkilere servis edebiliyor. Kendi bilek gücüyle bir yerlere ulaşmaya çalışan azınlık varsa, Muharrem İnce ve Brett Kavanaugh gibi, skandal haberlerle işlerini bitirmeyi de.

Aslında..

Arkadaşlar, dostlarım!..

Söylemek istediğim şeyi anlayın yeterli. İnanın fazla konuşamıyorum. Tüm hakikatperestler gibi benim de bir ayağım çukurda. Olayı kendi hikayeme getirecek değilim ama..

Ama bilin arkadaşlar..

Olaylara biraz daha tepeden baktığınızda çok farklı bir tablo ile karşılaşıyorsunuz.

Kısmet olursa daha çookk... yazacağım.

Sosyaliize evimiz, yaşasın okulumuz felan :)

Sevgiler, Rukiye Eğlence.

0 comments:

Yorum Gönder