Olaylı Kasım 2023'üm..

Kalyondaki mütevazı evime döndüm sonunda.. Ama aklım hâlâ bizim evde. Annemle Mehtap ablam birlikte kalıyorlar ve en az 3 günde 1 misafir ağırlarız biz..


Doğrusunu isterseniz misafir olayını gittikçe daha fazla sevmeye başlıyor ve gittikçe bu yalnızlığımdan daha çok sıkılmaya başlıyorum.


Yalnız yaşamak bana ağır geliyor.. Ama kitap okuyup kendimi geliştirebileceğim ortamlar doğuyor yalnız yaşadığım halimle..


Anneme yazın açık açık sorduğumda bana o da açık açık gelme dedi.. "Anne kitaplarımı getirsem bu eve sığdırabilir miyiz?" dedim.


"Nereye sığdıralım kızım yer yok ki." dedi.


Ve bu konuşma 2-3 defa tekrar edince artık kesin olarak anladım ki annem o evde kendileriyle birlikte yaşamamı istemiyor..



Sakin olun bunun nedenini de açıklayacağım...

2014'te Gaziantep'e kesin dönüş yaptıktan sonra neredeyse her gün Mehtap ablamla kavga ettik. Diğer Filiz, Hatice ablamla olduğu gibi can ciğer kuzu sarması olamıyoruz Mehtap ablamla.. Ve onla daimi olarak aynı evde yaşamamızın doğuracağı feci sonuçları neredeyse yakin derecesinde annem sezdiği için beni ısrarla durduruyor..


Evliliğimi bu kadar geciktirmemdeki önemli sebeplerden biri de Mehtap ablam aslında. Çünkü onun trajikriminal tepkilerine her sessiz kalmak zorunda kaldığımda "ya evleneceğim insan da böyle olursa?" korkusu yaşıyorum..


Zavallı B.ım çoğu zaman ablam yüzünden benim triplerime maruz kalıyor.. Çünkü ciddi anlamda evlilik korkusu oluştu bende.


Neyse.. Son bir ayda annemlerin yanındayken neler olduğunu anlatacağım bu yazımda.


25 Ekimde gittim bizim eve.. 28 Kasımda döndüm.. 1 aydan fazla kaldım.. 


Bu vesileyle hem anneme aldığım büyük yazılı Cevşen'i verdim kendisine hem de Yusuf'a söz verdiğim ("robotik kodlama kitabını bitirirsen sana uzaktan kumandalı araba alırım.") hediyeyi ve yeni ödevlerini (bilsem kitabıyla problemler kitabını) teslim ettim; tabii yeni ödüller vadederek..


Saf çıkarcı yetiştiriyoruz bu yumurcağı da; sonuna ödül-ceza koymadan bir şey yaptıramaz olduk.. 😃😃



Neyse.

Unutmadan diğer önemli olayları yazayım..



Düğünlerimiz oldu...

Serpil Ablanın oğlunun nişanı,
Aynur Ablanın oğlunun çeyizi,
Aynur Ablanın oğlunun kınası,
Aynur Ablanın oğlunun düğünü.


Ben gitmedim bu düğünlere ama bizimkiler gelince öyle içtenlikle sorularım (kimler vardı, şu bu ne giymişti, gelin güzel miydi, nasıl geçti, kalabalık mıydı, şu şu gelmiş miydi vs..) oldu/olur ki, gitmiş kadar olurum bu düğünlere. 😃


Ya benim akraban kimseyle alakam yoktur ki.. Kimseyi doğru dürüst tamımam, bağ da kurmam, kuramam doğal olarak.. 


Genelde bana çocuk bakma görevi verilir bu tarz etkinliklerde. Yeminle çocuklarla daha mutlu olurum. Sosyolojide intimacy work (hatır-gönül yükü) diye bir şey vardır. Bende işte o çook fazla. Elim ayağıma dolaşır, ne yapacağımı bilmem biraz uzak bir akrabayla karşılaşınca..


Çocukların yanında daha güvende ve mutlu hissederim kendimi.



Cenazemiz oldu..


Filiz Ablamın kayınvalidesini kaybettik. Sağ olsun dayımlar, ablalarım organize olup baş sağlığına gittiler. Ben duamı evden ettim. Enişteme telefonda baş sağlığı diledim.. Cüz/Yasin dağıtılırsa bize de vermelerini söyledik Mehtap Ablamla. Bekliyoruz bakalım..



Temizlik yaptık..

Dolapları sildik. Ben sildim tek başıma.. Annem sil dedi çok kirlendiler dedi.. 😭😭


Annemle yazlık halıları yıkadık..


Pencereleri silmedik. Onu da Mehtap Ablamla yapsınlar. Zira o zamanlar yağmur yağıyordu.. Ertelemek zorunda kaldık..



***


Bu arada yemekten bahsetmekten hiç hoşlanmam sosyal medyada. Ama manevi değeri olduğundan Hatice Ablamdan aldığım poaça tarifine uygun (Kafam kadar oldu.. Hamur tahminimden daha fazla kabardı.) poaçalar yaptım. 


Ablam anlatırken ilmem ajandama yazdım tarifi. Toplantı notlarının yanında kurumsal bir poaça izlemini aldı. Bu "kurumsal poaça"yı bizim Ayyuş Hanım Konağı grubumuzda da paylaştım, esprisini de yaptık. 😃😃


İşte o meşhur olan (iş dünyasına atılan) kurumsal poaça tarifini sizlerle de paylaşıyorum. ☺👇👇




Kasım ayı ailemin yanında gerçekten çok hareketli gecti ya. Ara tatile denk geldiğinden abimgille daha sık görüşme fırsatımız oldu.. İş anlamında da biraz sakin bir dönemimde olduğumdan (acısı çıkıyor, yarın art arda iki toplantımız olacak.) ailemle baya zaman geçirme fırsatı buldum bu gittiğimde.


Asıl gitme sebebim annemle ilgilenmekti. Yazın evden ayrıldığımda içim rahat etmemişti. Uzun tedavi gerektiren rahatsızlıkları var annemin. Hep gözümün önünde olmasını istiyorum nedense. 😢 O yüzden kadar uzun kalmayı planlayarak gittim. 


Doğrusunu isterseniz hasta ve yaşlı olduğunu kabul etmek istemeyen bir annem var benim. 67 yaşında.. Yaşının ve kapasitesinin çok çok üstünde maceralara atılıyor. Mesela ben olmasam Mehtap ablam da hep çalışıyor, bir de annem kimseye öyle "hadi iş yapalım." demez. Önce bir gönlünü alacaksınız, samimiyetinize inandıracaksınız, iş yapmaya istekli olduğunuza kendisini inandıracaksınız, sonra iş yapmak istediğinizi söyleyeceksiniz. Yoksa annem, iş yapmak istediğinizi 10 kere söyleseniz de samimiyetinize inanmadıkça nerede ne iş var hayatta sözlemez. Gözünüze çarptığı kadarını yaparsınız ancak, ama asıl külfetli olan yine kendisine kalır.


Böyle gururludur benim annem 😢😢


Burda bırakıyorum. Yine aklıma gelenleri yazarım sinea.





Sevgiler,
Sosyalii... (=> bu yeni adım ☺☺)







0 comments:

Yorum Gönder