Hüseyin Likoğlu'nun bugünkü yazısı. Oldukça kapsamlı ve birçok olaya atıfta bulunmuş. Mason Loca'larının, Anadolu Coğrafyası üzerindeki operasyonlarını daha derin kavramak adına, faydalı olacağını düşünüyorum.
Buyurunuz...
---
‘Hoca’ları başaramayınca ‘Loca’ları işbaşı yaptı
15 Nis 2019, Pazartesi / Hüseyin Likoğlu
31
Mart seçimleri geride kaldı. Türk milleti her zaman olduğu gibi çok başarılı
bir sandık mesajıyla söyleyeceğini söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı dışında Türkiye’nin her yerinde sonuçlar ilan edildi. Seçimlerin
yenilenmesine karar verilen birkaç ilçe dışında Türk demokrasisi yine çok
başarılı bir sandık neticesi elde etti.
Sonuçlar
ne olursa olsun Türkiye, 31 Mart seçimleriyle yeni bir mücadele dönemine de
adım atmış oldu. İstanbul’da ister Ekrem İmamoğlu’na
mazbata verilsin, isterse seçimler yenilensin Türkiye’de 100 yıl sonra yeni bir mücadelenin fitili
ateşlendi. Aslında bu süreç 2011 yılında Recep
Tayyip Erdoğan’ın 3. seçim zaferiyle başlamıştı. Giderek şiddetlendi ve
bugünlere geldi. MİT krizi, Gezi süreci, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz bu mücadele
sürecinin ilk adımları olmuştu.
Cumhuriyet
Halk Partililerin en çok sevdiğim iki halleri var. Birincisi sarhoş halleri, ikincisi
kızgın ve öfkeli halleri. CHP’liler bu iki halde iken doğruları
söylerler. Daha doğrusu bilinçaltlarını ifşa
ederler. CHP’nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu
da “145 yıldır biz demokrasi için mücadele ediyoruz” ifadesini işte bu iki
halden birindeyken söyledi.
İmamoğlu,
her ne kadar daha sonra toparlamaya çalışsa da bu ifadesiyle hem bu sürecin
hangi mahfillerde organize edildiğini, hem de o mahfillerde ne konuşulduğunu
boca etti canlı yayında. Peki, İmamoğlu’nun bahsettiği
tarihte ne olmuştu bu topraklarda: Osmanlı İmparatorluğu’nda kökü dışarda ilk
darbe.
30
Mayıs 1876 yılında Mithat Paşa, Hüseyin Avni Paşa, Harbiye Mektebi Nazırı
Süleyman Paşa ve Redif Paşa’nın başını çektiği Jön Türk çetesi, emirlerindeki
askerlerle Dolmabahçe Sarayı’nı çembere alarak, Sultan Abdülaziz’i tahttan
indirirler. Sultan Abdülaziz’i tahttan indirmekle yetinmeyen bu çete, Sultan’ın
bileklerini keserek, vahşice öldürürler.
Peki,
bu çete, darbeyi niçin ve kim adına yapar? Abdülmecid’den
sonra tahta Abdülaziz geçer. Sultan Abdülaziz’in tahta geçmesi birilerinin
hesaplarını fena bozar. Çünkü 5. Murad, Batı’da eğitim aldığı sırada Masonlarla
mülaki olur ve bazı rivayetlere göre 18. Dereceye kadar yükselir.
Localar,
üyelerinin padişah olmasını beklerken, Sultan Abdülaziz’in tahta çıkmasını
içlerine sindiremezler ve darbe faaliyetlerine başlarlar. Sultan Abdülaziz döneminde hem dış müdahaleleri
arttırırlar, hem de ekonomik yaptırımlarla devleti çökertmeye çalışırlar.
Darbenin zemini hazırlanınca da düğmeye basarlar.
Abdülaziz’in
hallinde sonra 5. Murad tahta geçer ancak ne yazık ki yaşananlardan dolayı akıl
sağlığını kaybeder. 5. Murad’dan sonra 2. Abdülhamid dönemi
başlar. Ancak localar asıl ihanetlerini bu dönemde zirveye taşır. Bu dönemde 5.
Murad tekrar tahta çıkarılmak istenir ancak başarılı olunamaz. Sonrası
hepimizin malumu Sultan Abdülhamid de darbe ile indirilir ve Osmanlı devletine
son darbe vurulur.
Ekrem
İmamoğlu’nun bahsettiği mücadele bu işte. Ve
İmamoğlu doğru söylüyor. Mücadeleyi 145 yıldır sürdürüyorlar. Hiç pes etmediler.
Mustafa Kemal Atatürk’ün 1935’te Mason localarını kapatmasına rağmen, pes
etmediler. Değişik kılık ve maskelerle mücadelelerine devam ettiler.Osmanlı devletine padişah atadıkları günden bu
yana mücadeleden hiç vazgeçmediler.
2002
yılında AK Parti’nin iktidara gelmesiyle artık eskisi gibi iş yapamayacaklarını
anlayan Loca’lar, işlerini hocaları Fetullah’a havale ettiler. Hocaları,
7
Şubat MİT krizinde, 17-25 Aralık yargı-polis darbesi kalkışmasında, 15 Temmuz
işgal girişiminde başarısız oldu ve açığa düştü. ‘Hoca’ları ile başaramayanlar,
‘Loca’larını harekete geçirdi.
19
Mayıs 2019’da yani 2 ay sonra Kurtuluş Mücadelesinin 100’üncü yılını
kutlayacağız. Biz kutlama hazırlıkları yaparken, birileri de intikam hazırlığı
içinde. Ermeni soykırım iddiaları yeniden ısıtılıyor. Daha önce neredeyse hiç
duymadığımız Rum soykırımı daha şiddetli gündeme taşınacak. Birileri bizi içeride meşgul ederken, dışarda büyük
operasyonlar çekecek bize. Onun için bir an önce kafamızı berraklaştırıp, yeni
mücadele dönemi için gardımızı almamız lazım…
0 comments:
Yorum Gönder