Kurban Bayramı
Size kurban bayramının mahiyetini uzun uzadıya anlatmak
isterdim ama şimdilik sadece “kurban” kavramını anlatmakla yetineceğim. Olayı
İslam perspektifinden değil, alelade bir din gerçekliği üzerinden anlatmaya
çalışacağım.
• • •
(bkz: Kurban) sevdiğimiz ve bize ait olan bir
nesneyi/mülkü/metayı koşulsuz bağlandığımız daha ulvî bir sevilene –ki bu tanrı
figürü olarak çıkar karşımıza- feda etmek, bağışlamak anlamına gelir.
Bu yolla, söz konusu (bkz: tanrı) ‘nın, kurban edene (bkz:
kula) merhamet etmesi ve rıza göstermesi umulur.
Kolay bir şey değildir ha kurban etmek. Hangi dine mensup
olunuyorsa olunsun, zordur. Can yakar. Çünkü kurban, artık ne olursa olsun
(bkz: gözden çıkarılmış) şeydir. Sizin için bir (bkz: aldanış) ve belki biraz
da (bkz: gönül eğleme) aracı sayılan bir obje vardır ortada. Onu terk edince artık bir daha asla geri
dönüşü olmayacağını bilirsiniz.
Zor bir sınavdır. Ve bu sınavdan başarıyla geçmek için
gözünüzü çoktan karartmış olmanız gerekir.
Ve işte; sınavda başarı gösterenler (bkz: imtihanı
kazananlar), sevdiği objeyi tanrısı uğruna -büsbütün arınık bir kalp ile- feda
edebilenlerdir. Böylelikle (bkz: imtihanı) kazanmış sayılırlar.
(bkz: Bayramlar) ise toplumların bu ruha bürünebilinmesi
adına tanrılar tarafından hüküm konulmuş ayinler/seramonilerdir.
Bu anlamda bayramlar ehemmiyet arz eder. Kulun tanrısının
rızasını kazanabilmesi için bu edimi yerine getirmesi (bkz: imkânı varsa tabi)
kaçınılmazdır. Hiçbir bahane kabul edilemezdir.
Keza araya bahane girerse şayet, ne kurbanın kurbanlığından,
ne kulun samimiyetinden eser kalır. bu durumda inanılan tanrının merhameti de
beklenilemez. Hak edilmemiştir zira.
• • •
Olayı mümkün olduğunca objektif
anlatmaya çalıştım.
Aslında kurban etme edimini (bkz: teslimiyet bilinci) ‘yle ilintileyip anlattığımda yazıyı okuyan arkadaşlarımın zihninde daha net bir “kurban bayramı tasavvuru” oluşmuş sayılabilirdi. Ancak –tüm samimiyetimle söylüyorum ki-
Aslında kurban etme edimini (bkz: teslimiyet bilinci) ‘yle ilintileyip anlattığımda yazıyı okuyan arkadaşlarımın zihninde daha net bir “kurban bayramı tasavvuru” oluşmuş sayılabilirdi. Ancak –tüm samimiyetimle söylüyorum ki-
Ne benim gücüm yeter teslimiyeti
hakkıyla anlatmaya, ve ne de sizlerin sadrı imkân verir bunu kafi derecesinde
özümsemeye.
--
Rukiye Eğlence
0 comments:
Yorum Gönder